Ah benim küçüğüm ;

 

merhaba küçük kuzu;

çoktandır takip ediyorum seni,

belki hissediyorsun beni,

yazmıyorum diye üzülüyorsun belki,

hep yazmak istedim ama engel oldum kendime,

gücüm yetmedi mi parmaklarına diyorsun?

yooo !

yüreğime anlatamıyorum

varlıkla yokluk arasında ki uçurumu,

gelmek ve gitmek arasındaki uzaklığı,

yaşatmak ve yaşatmamak arasındaki ilişkiyi

belki bundandır ölümü kolay kabullenemeyişim

ölüme isyanım.

yazamayışım.

 

Çok zaman geçirdik seninle

bir kelime bile yazmadın sen giderken,

gidiyorum bile demedin,

küssem mi,

kırılsam mi sana bilemiyorum,

duyuyorum hayır deyişini,

meraklanma kimseye kırılmıyorum,

küsmek ne kelime,

unut gitsin kuzucuğum.

 

Sen giderken....

Bilmem biliyor musun ?

bilmiyorsan iki oğlum oldu benim

bir umut ve bir deniz doğdu

kuzenlerin seni, sen onları tanımalısın,

biliyorum gidip görmüşsündür,

oynamışsındır onlarla,

sana geldiklerinde ağırlamışsındır odanda 

ne varsa koymuşsundur ikramını

evet Umut yaramaz biraz ama Çağdaş abinde az değildi yani

sen de az ağlayıp kaldırmadın bizi geceleri

sallardık uyuyasın diye

canin yanardı bilirim

bilirdim de....

Şimdide benim canım yanıyor bilirsin

bilirsin de ......

 

Yine yazacağım 

en kısa zamanda görüşeceğiz.

cevabını bekliyorum 

Umut ve Deniz`e dikkat et

arada bir uğra

herkese selam söyle kuzucuğum.

seni sevdiğimi unuttunsa, o zaman bozuşuruz

kendine dikkat et

çukolata fazla yiyip şişirme kendini

artık 17 yaşındasın uyarmaya gerek yok

kendine dikkat et kuzucuk.

 

Cihan amcan.

 

25 Subat 2008

Avusturya